DUBLIN'DEN İZLENİMLER

      12.09.2013 Tarihinde Dublin'e ilk ayak bastığımda çok heyecanlıydım ve bir o kadar da ürkmüştüm. Avrupa'nın kent yapısı bizimkilerden çok farklı. Tarihi yapısı korunmuş, tamamen planlı kentleşilmiş, gökdelen özentisi olmayan, filmlerden gördüğümüz bir şehir. Filmden fırlamış bir şehirde, tek kelime anlamadığım, bıcır bıcır konuşan insanların arasında buldum kendimi. İngilizce konusunda yeterli özgüvene sahip olmamam ve ilk kez yurtdışına çıkıyor olmam ilk etapta beni bir hayli ürküttü. Ama zaman geçtikçe alıştım. Bu kadar ürkecek bir şey olmadığının ve insanlarla iletişim kurabildiğimin farkına vardım.
      Ve gitgide bu güzel şehrin daha fazla tadını çıkarmaya başladım :) Şehir çok planlı, hemen hemen her yeri yürüyerek gezme olanağınız var. Liffey Nehri gecesiyle ayrı gündüzüyle ayrı güzellikler sunuyor. Şehrin iyi korunmuş tarihi yerleri gerçekten görülmeye değer. Viking Area, Christ Church Cathedral, Dubin Castle, Custom House bunlardan bazıları. Phoenix Park çok güzel bir doğa parkı. Kentte en çok ilgimi çeken alan ise Guinness Storehouse oldu. Ülkenin simgelerinden Guinness biralarının nasıl yapıldığıyla ilgili müze niteliğinde olan son teknolojiyle donatılmış bu mekan içindeki etkinliklerle resmen ziyaretçilerin aklını başından alıyor. Çok başarılı bir sunum ve eğlenceli aktivitelerin ardından bütün Dublin'i izleyebileceğiniz bir terasta Guinness keyfi sizi bekliyor. Bunların yanısıra   Dublin'e gelenlerin geleneksel İrlanda balık menüleri tatması, Temple Bar bölgesinin hareketli yaşamına katılması tarafımdan ayrıca tavsiye ediliyor :)